
Moda tasarım defilelerin ilk sıralarına oturan, her daim asistanlarıyla gezen, lüks moda evlerinin kraliçeler gibi karşıladığı, giyimleri ve stilleriyle fark yaratan bu kadınların sinema yıldızları ya da birer diva olduğunu düşünebilirsiniz. Onların moda danışmanları olduğunu öğrenince, kulağa ilk aşamada "alelade" gelen bu sıfat belki sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Ama acele etmeyin, dev bir endüstriye dönüşmüş olan modaya fikirleri ve önerileriyle yön veren, koleksiyonların oluşmasına katkıda bulunan, tasarımcıların gölgesinde yaşayan bu kadınlar, günde 15 bin avroya kadar kazandıkları rakamlarla güçlerine güç katıyor.
Moda Tasarımı
LVMH (Louis Vuitton Moet Hennessy) Grubu'nun başdanışmanı Jean-Jacques Picart şöyle anlatıyor moda danışmanlarının ayrıcalıklı yeteneklerini: "Koleksiyonları güzelleştirip onlara özgün bir tat ve kimlik veriyorlar. Sıradan bir yemekle lezzetli bir yemek arasındaki farka benziyor bu. Moda danışmanları, koleksiyonları unutulmaz kılıyor." Tasarımcılarla birlikte çalışan, seçimlerinde onları destekleyen, doğuştan sahip oldukları stil güdüsüyle bir sonraki sezonda öne çıkacak trendleri tahmin eden, bir bakışla koleksiyonun gözde parçasını belirleyen, markanın reklam ve pazarlama stratejileri üzerinde söz sahibi olan moda tasarım danışmanları, lüks dünyasının görünmez yıldızları aslında.
Moda Danışmanları
Baş tasarımcıların arkadaşı, dostu, danışmanı ve sırdaşı olan bu kadınlar çoğu kez ilham perisi rolüne de soyunuyor. Tıpkı yıllar önce Betty Catroux ve Loulou de la Falaise'le Yves Saint Laurent, Isabella Blow ve Alexander McQueen ya da Carlyne Cerf de Dudzeele ve Gianni Versace arasında var olan ilişki gibi... "Elbette o zamanlar danışmanlık paralı bir meslek değildi, modanın çağ atladığı, büyük bir rekabetin göze çarptığı günümüzde bu tür bir uzmanlık farz oldu" diye anlatıyor Jean-Jacques Picart bugünün moda dinamiklerini.